14 Eylül 2017 Perşembe

Bir Hukukçu Neyi Bilmeli? Hukuk Fakültesi Neyi Öğretmeli?

MURAT ALTINDERE


Başlıktaki soru, retorik bir soru değil. Hakikaten merak ettiğim bir mesele. Aklımda bazı şeyler var elbet. Bir kısmını daha önce yazmıştım ve Yeni Hukuk’ta yayımlanmıştı*. Onları tekrar etmeyeyim. Fakat ‘hukukçu’ dediğimiz kişi her kimse, neleri bilmeli sorusuna verilmeye aday yeni cevaplar var. Katılır mısınız, katkıda bulunur musunuz bilemem. Ama gerçekten merak ediyorum.
Hukuk öğretimi, pozitif hukuk merkezli bir öğretim. Buna itiraz anlamsız. Nihayetinde hukukçunun mevzuata hakim olması gerekiyor. Bugün için benim de içerisinde bulunduğum bir grup hukukçunun asıl itirazı sanıyorum hukuk fakültesinden mezun olanların hukuka ilişkin felsefe, sosyoloji, psikoloji, tarih gibi beşeri disiplinlerden uzak kalmış olmaları. Şu veya bu şekilde bu müktesebat kazandırıldıktan sonra, tekrarlayayım, elbette pozitif hukuk merkezli bir öğretim yapılmalı.

Ne var ki halihazırdaki hukuk öğretimine eleştirel bakan bizlerin sanırım gündeme getirmekten bir şekilde uzak durdukları büyük bir eksiklik var. Daha doğrusu değineceğim konu hukukçunun bilmesi gerekenler listesine kolaylıkla dahil edilirken, bunu hukuk öğretiminin içinde düşünmeyi ihmal ediyor gibiyiz.

Mesele üzerinde derli toplu dile getirecek denli çalışmadığım için örneklerle gideceğim. Bir hukukçu olarak kendimde, kendi lisans mezuniyetim döneminde ve sonrasında, şu anda da öğrencilerimde ve onların mezuniyetleri aşamasında dikkatimi çeken eksiklik, bir ölçüde tarihsel bir nitelik taşıyor. Zira yakın dönem hukuk kural ve uygulamalarının bilgisinden bahsediyorum.

Sözgelimi, hukuk metodolojisi dersinde, tamamen tesadüfi ve keyfi bir şekilde ele aldığım bazı yüksek mahkeme kararlarının yahut bu kararlara temel teşkil eden o dönemde geçerli olan mevzuatın öğrencilerim tarafından bilinmediğini, fark ettim. Üstelik, bu bilgiye ulaştıklarında dehşete düştüklerini, hayret ettiklerini ve hukuka belki de farklı bir gözle baktıklarını gözlemledim. Sadece kuralları veya kararları görmekle hem de… Uygulamalara ilişkin de bilgiye sahip olsalar, kim bilir neler düşünecekler!

Hangi kararlardan veya kurallardan bahsediyorum? Mesela, artık öğrencilerimiz, 1990 yılına kadar bu ülkede zinanın cezalandırıldığını, kadının zinasının tek seferlik bir cinsel ilişki sayılmasına rağmen erkeğin zinası için çok daha başka koşullar gerektiğini, AYM’nin eşitliğe aykırılık nedeniyle söz konusu maddeler için ayrı ayrı iptal kararları verdiğini, ancak verdiği iki iptal kararındaki ifadelerde oldukça ilginç yorumlar yaptığını bilmiyorlar.

Yahut yine 1990’lara kadar ‘fuhuşu kendine meslek edinmiş kadınlara’ tecavüz etmenin başka bir kadına tecavüz etmenin üçte biri oranında cezalandırıldığını, bu maddeye yapılan anayasaya aykırılık başvurusunda AYM’nin iffetli kadınlar iffetsiz kadınlar ayrımı yaptığını ve iffetsiz kadınları kişisel özellikleri nedeniyle tecavüz eyleminden daha az zarar göreceklerini söyleyerek başvuruyu reddettiğini bilmiyorlar.

Çok yakın tarihte verilmiş Hrant Dink’in Türklüğe hakaret davasında verilen akıl ve mantık dışı kararı bilmiyorlar. Olsa olsa olaydan bir miktar haberdarlar.

Hukuk Felsefesi dersinde sivil itaatsizlik konusunu işlerken bir öğrencimiz örnek olarak Cumartesi Anneleri’ni vermişti. Bazı öğrencilerimizin bunu ilk defa duyduklarını söylemesine şaşırmalı mı acaba?

Metin Göktepe’ye ne olduğunu kaç kişi bilir?

Kaç çocuğun polis kurşunuyla öldüğünü, pek çoğumuz Gezi sonrasında öğrenmedik mi?

Susurluk skandalı artık unutulmadı mı?

12 Eylül’de ne olduğuna dair öğrencilerimiz ve genç hukukçular arasında yapılacak bir anketin sonucu şaşırtıcı ve ürkütücü olur mu?

Siyasi parti kapatılma davalarının dökümü ve gerekçeleri, bugüne ilişkin bir şeyler öğretmez mi?

28 Şubat neydi? Sloganik bir ifade olmanın dışında kimler bilir?

Umut Kitabevi’nin bombalanması, Ferhat Sarıkaya’nın HSYK kararı ile meslekten ihracı bile çok uzakta kalmış gibi görünüyor.

Öğrencilerimizi bu durum nedeniyle kınayabilir miyiz? Bir hukukçunun bilmesi gerekenler listesi nedir? Bu liste, diploma almanın mı, yoksa “iyi” bir hukukçu olmanın mı koşuludur? Yakın tarihin hukuku ve uygulaması, hukuk öğretiminin bir parçası olmalı mı? Hangi parçası olmalı?

Ben bunları ne zaman öğrendim, hatırlamıyorum. Okulda değil, onu biliyorum. Kim bilir bilmediğim, farkında olmadığım neler var! Ama öğrencilerime bunları öğretmem yahut içinde bulunduğum kurumun öğretmesi bir gereklilik mi? Merak ediyorum…

Hava soğuk, iklim sert, atmosfer boğucu. Soru sormanın tam zamanı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder