17 Ağustos 2017 Perşembe

Marka sahipleri 'taklitçi'yi affediyor


Giyim, oyuncak ve parfüme kadar dünyaca tanınmış birçok markanın taklitçileri hakkında açılan yüzlerce davanın, büyük bölümünün ''uzlaşma'' ile sonuçlandığı bildirildi.

Türk Patent Enstitüsünde kayıtlı Resmi Marka Vekili Av. Murat Altındere AA muhabirine yaptığı açıklamada, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kararname gereğince ''Marka sahibi veya yetkili kıldığı kişinin izni olmaksızın, markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin ticari amaçla kullanılması'' olarak tanımlanan marka tecavüzünün, şikayete bağlı bir suç olduğunu belirti.

Altındere, marka sahiplerinin, Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunması
durumunda, güvenlik güçlerince taklit mallara el konulup, suçlular hakkında
Savcılık tarafından kamu davası açıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
''556 sayılı kararnamenin, 61/A maddesinde tanımlanan marka taklidi suçunun cezası, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis, 27 bin YTL'den, 46 bin YTL'ye kadar ağır para cezası ve bir 1 yıldan aşağı olmamak üzere ticaretten men ve iş yerinin kapatılması. Asliye Ceza Mahkemelerince verilecek cezaların haricinde, marka taklit suçunu işleyenler hakkında Hukuk Mahkemelerinde, taklit markalı ürün miktarı da dikkate alınarak milyarlarca Türk lirası maddi ve manevi tazminat taklitçiden alınarak, marka sahibine veriliyor.''

Altındere, giyim, oyuncak ve parfüme kadar dünyaca tanınmış birçok markanın taklitçileri hakkında açılan yüzlerce davanın büyük bölümünün ''uzlaşma'' ile sonuçlandığı, bunun da taklit ürün satıcısının, ağır para cezası, hapis ve ticaretten men gibi cezaları göze alamayıp, marka sahibi ile anlaşma yoluna gitmek zorunda kalmasından kaynaklandığını ifade etti.

-''SATICI RİSKİ GÖZE ALAMIYOR''-

Altındere, mahkemelerin verdiği ağır para ve hapis cezasını göze alamayan
satıcıların, anlaşma yoluna gitmek zorunda kalacaklarını marka sahiplerinin
bildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Taklit ürün satıcıları, aleyhlerine sonuçlanan dava Yargıtay'a gitmeden,
marka sahipleriyle anlaşmak zorunda kalıyor. Çünkü Yargıtay'ın onama kararı ile birlikte marka sahibinin artık şikayetten vazgeçmesi mümkün olmuyor. Hapis yolu görünen satıcı, bu riski göze alamıyor. Temyiz hakkı pek kullanılmıyor.''

Altındere, satıcının, en azından hapis ve ticaretten men gibi cezalardan
kurtulabilmek için mahkemelerin verdiği para cezasından daha fazlasını ödemeyi göze aldıklarını kaydetti.

-''SATICILAR BİLGİLENDİRİLMELİ''-

Taklit ürün satanların sayısının arttığına da işaret eden Altındere, bu yüzden Türkiye genelinde önceki yıllara göre açılan dava sayılarında yüzde 300-400 artış olduğunu bildirdi.

Altındere, bu suç yüzünden evini, arsasını, otomobilini satmak zorunda kalanlara bile rastladıklarına dikkati çekerek, ''Marka sahipleri, satıcıları
değil üretenleri ihbar etmeli. Aksi takdirde taklit ürünün önüne geçilmesi mümkün olmaz. Taklit üründe, asıl cezalandırılması gerekenler üreticiler olmalı'' dedi.

Mersin'de, son bir yılda taklitçilik suçundan açılan 350 davanın yüzde 80'inde, marka sahiplerinin şikayetlerini geri çektiklerini vurgulayan Altındere, Türkiye genelinde her yıl açılan yüzlerce davada da aynı uzlaşmanın dikkati
çektiğini vurguladı. Altındere, satıcıların, taklit ürün bulundurmama konusunda bilinçlendirilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

Hurhaber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder